17 Aralık 2014 Çarşamba

Cildim İçin Yeni Bir Mucize; "Garnier Neem”


 Hepimiz cildimizin daha canlı görünmesini isteriz öyle değil mi? Bu konuda yeni bir mucize ile tanıştım ve sizlerle de paylaşmak istiyorum. Öncelikle belirtmeliyim ki, eğer hala klasik metodları yani özellikle sabunu kullanıyosanız, hemen onu bir kenara bırakın, çünkü sabunun cildinizde sebep olduğu o kuruluk hissiyle vedalaşma vakti geldi. Cildimiz bir çiçek gibi her zaman nemli ve canlı olmaya ihtiyaç duyar, bunun için de cildin nem kazanmasına yardımcı olan ve aynı zamanda derinlemesine temizlik sağlayan bir ürüne ihtiyaç duyarız. Dünya tarihinin güzellik sırlarından birisi olan Neem bitkisi Hindastan’da asırlardır kadınların bu ihtiyacını karşılayan adeta bir mucizeymiş ve bilin bakalım ne oldu, artık Garnier sayesinde Neem bitkisinin bu mucizevi etkisi evlerimize kadar geldi, hem de tüm kadınların yararlanabilmesi için oldukça uygun bir fiyata.


 Ben Garnier Neem ile cildimdeki değişimi gördükten sonra aynaya daha bir mutlu bakar oldum, cildim eskisinden çok daha canlı gözüküyor. Bilmem sizin de koku konusunda takıntınız var mı, benim var ve kokusundan ötürü Garnier Neem ile oldukça keyifi bir bakım süreci geçiriyorum, miss gibi kokan jel aynı zamanda kolayca köpürüyor ve bu köpürme ile kusursuz bir temizlik sağlıyor. 

Garnier Neem I farklı kılan bir diğer özelliği de pek çok farklı cilt tipinde aynı etkiyi yaratabiliyor olması. Cildinizdeki aşırı yağlanma gibi farklı cilt problemlerine karşı etkili. Bir tarihi olan ve asırlardır tercih edilen bu mucizeyi mutlaka deneyin, siz de benim gibi vazgeçemeyeceksiniz.
Nasıl mı kullanılıyor, oldukça basit, sabah ve akşam yüzünü ıslatıp Garnier Neem’i ıslak cildinize uygulayıp masaj yoluyla köpürtün ve durulayın, işte bu kadar… Yüzünüzdeki o yumuşak ve temiz etkiyi ilk kullanımda farkedeceksiniz.
İçerik: http://www.yasamstil.com/
Bir boomads advertorial içeriğidir.

13 Kasım 2014 Perşembe

Grafik Eyelinerlar Geri Dönüyor

Paris'ten Milano'ya, dünyanın en muhteşem şehirlerinde düzenlenen ve bizlerin de Vogue kapaklarından takip ettiği moda haftaları, sadece giyim kuşam anlamında değil saç, makyaj ve aksesuar açısından da önemli ipuçları veriyor.

Bu yazıda değineceğim ilk makyaj trendi, grafik eyelinerlar.
"Eyeliner" tamam da, "grafik" kısmı ne ola ki?

Grafik eyelinerlar, normalde çektiğimiz eyelinerların biraz daha kapsamlı, biraz daha katmanlı bir versiyonu. Chanel'den Saint Lauren'e pek çok podyumda denk geldiğimiz grafik eyeliner uygulamasının değişik alternatifleri var.

Eyeliner çekilirken, genellikle gözün kendi hattı takip edilir.
Grafik eyeliner ise göze daha farklı bir şekil, daha farklı bir boyut kazandırmayı hedefleyen, daha cesur bir teknik.





Tabii podyumda boy gösteren her enstantene, günlük yaşama birebir adapte edilebilir formatta değil. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, hangi tarz grafik eyelinerın hangi ortamlarda kullanılabileceği ve duruma göre nasıl yumuşatılıp kullanılabileceği.

Hemen birkaç örnek gösteriyor ve altını çiziyorum: Bu makyaj stilleriyle evin dışına çıktım, evet! :)
NOT: Ten makyajı yapmadım.

Golden rose dipliner kullanıldı. Günlük hayatta çok rahat kullanılabilir.

NYC ince uçlu eyeliner kullanıldı.
Günlük hayatta veya haftasonu gündüz kullanılabilir.

Maybelline jel eyeliner kullanıldı. Gece için ideal.
Nude bir ruj ile kombinlenmeli.

3 Ekim 2014 Cuma

Pudriyer'e Ne Yapsak?

Ne yapsanız haklısınız.

Üç ay!

Aslında pek çok blog yazarının muzdarip olduğu bir sendromu yaşıyorum. Çoğunuz biliyorsunuz, hatta duymaktan bıktınız. Sabah 5'te uyanıp 7'de iş başı yapan, akşam 7'de eve varınca kendini ofisten bin beter kaosun (yemek, bulaşık, duş, kendine zaman ayırma, saat 10 demeden yorgunluktan bayılma) içinde bulan sayısız Türk kadınından biriyim ben de.

Cumartesi de çalışıyorum.
Facebook / Whatsapp / SMS üçgeninde bana trip atan arkadaş sayısını tahmin ediyorsunuz, değil mi?

İşte ondan!

Ne var ki bu aralar bir "hayatımı daha iyi planlayacağım" motivasyonu içindeyim.
Bayramda birkaç gün izinli olmam da vesilesi oldu.

Blogla ilgili kafamda birkaç fikir var. Sizin de önerinizi almak isterim.

Makyaj bloglarının çoğunda sadece ürün tanıtımı görüyorum.
Kesinlikle yargılamıyorum; çünkü ben de bir şey almaya niyetliysem, mutlaka güvendiğim blog yazarlarının yorumlarından ve görüşlerinden faydalanıyorum. Bu nedenle sadece alışveriş odaklı bloglara saygım büyük; ancak ben bu kalemden değilim. Benim bu tarz bir konsepte girecek ne zamanım ne de bütçem var.

Makyaj örneklerine gelince..
Makyajımı sabah ofiste yapıyorum.
İki türe odaklandım, ya koyu renk bir ruj ile basit bir eyeliner, ya da kahve gölgeli hafif dumanlı bir makyaj ile soft nude ruj kombinasyonu. Bu hem iş tanımımın gereklerine ve hareket zorunluluğuna rahatça uyum sağlamamı kolaylaştırıyor (bir anda toplantıda, tedarikçide, depoda ya da üretimde olabiliyorum) hem de bana zaman kazandırıyor.

Yani öyle muazzam deneysel şeylere giremiyor, benim için joker olacak ürünlere sabit kalıyorum.

O zaman her sabah aynı eyelinerın ya da üç aşağı beş yukarı aynı tonlarda oynayan rujun fotoğrafını çekeceksem, size ve bloguma nasıl bir yararım olabilir?

Bu nedenle, yazı yelpazemi biraz daha genişletmek niyetindeyim.
Çünkü "Bunun yazısını yazmak lazım aslında" deyip de sonradan "Saçmalama, sen makyaj blogu yazarı değil misin?" diye düşündüğüm çok oluyor.

Dediğim gibi..
Kafamda birden fazla şey var ama öncelikle sizin görüşlerinizi almak niyetindeyim.
Ne okumak istersiniz?

Sevgiler ve şimdiden iyi bayramlar!

16 Temmuz 2014 Çarşamba

Yazlık Manikür Örnekleri - Inspiration

Vakti olup da tırnaklarıyla özene bezene ilgilenebilenlere çok imreniyorum.
Hele ki şu aralar!
Taşınma telaşında olduğum için değil oje sürmek, tırnaklarımı bile uzatamıyorum.

Koli bandıydı gazete kağıdıydı derken ellerim felaket bir hal aldı, ne siz sorunnnn 
ne ben söyleyeyim!

Hal böyle olunca bana da birbirinden güzel manikür örneklerine ağzımın suları 
aka aka bakmak düşüyor.

En beğendiklerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Şu minik deniz kabuklarına hayran kaldım.
Kaynak: http://www.goodhousekeeping.com/beauty/nail-care/nail-art-manicure-inspiration
Nebula etkisi. Kaynak: Pinterest.com
Kaplan deseninin modası asla geçmez.
Sık sık kullandığım bir model, turkuazla daha da güzel.
Kaynak: Pinterest.com
Woodstock modum aktive oldu.
Kaynak: http://sonailicious.com/pretty-summer-nail-design-with-foa-screen-siren/
Neon aşkına! Kaynak: http://trends-style.com/neon-crazy/
Kaynak: Pinterest
Hayatta beceremem! Başarırım diyen var mı?
Fuşyalara takıntım olduğu doğrudur. Çok seksi.
Sık kullandığım ve sevdiğim bir model. Kaynak: Pinterest.
Ellerim eski halini alır almaz mutlaka uygulayacağım, yine çok sevdiğim bir tasarım.
Yapımı da çok basit. Mutlaka bloglayacağım, sözüm söz!
Siz en çok hangisini beğendiniz?
Sevgiler!

6 Temmuz 2014 Pazar

Marshall Visualizer ile Tüm Renkler Bir Tıkla Evinizde

Yaz geldi hala badanasını boyasını yapmayan, rengine bir türlü karar veremeyenler mutlaka vardır. Zaten en büyük problem de evin rengini seçmektir. Acaba bu renk duvarımda nasıl duracak peki ya mobilyalarımla uyumlu olacak mı, ya beğenmeyip pişman olursam gibi düşüncelerden sizi kurtaracak güzel bir program önermek istiyorum; Marshall Visualizer
Bu programda bizim için her şey düşünülmüş, kullanımı da çok basit. Renk kartelasından istediğimiz rengi seçip duvarımızda nasıl duracağını görebiliyoruz. Çeşitli renkleri deneyerek hafızaya kaydedebiliyoruz. Daha sonra kaydettiğimiz görseller arasından gözümüze ve gönlümüze hitap eden rengi seçebiliyoruz. Ya da çok kararsız kaldıysak ailemizin ve arkadaşlarımızın düşünceleri bizim için önemliyse onlarla da paylaşabiliyoruz.
Yukarıdaki renklendirmeler benim çalışmalarım. Fikir vermesi açısından mükemmel düşünülmüş bir program ben çok sevdim. Sanırım her odam için ayrı ayrı renk kombinleri yapacağım. Tereddüt etmemek, acaba bu renk nasıl duracak diye kırk defa düşünmemek ve boyadıktan sonra pişman olmak istemiyorsanız bu programı kullanmalısınız. 
Programı akıllı telefonunuza yada tabletinize ücretsiz olarak Android için buradan, Apple için ise buradan indirerek yüklemeyi yapabilir ve hemen çeşitli renk kombinleri deneyerek odanızı renklendirebilirsiniz. Binlerce renk arasından seçim yapıp kombin hazırlaya bileğiniz gibi pratik ipuçları ve en yakın Marshall bayisinin adresini de öğrenebilirsiniz.
Çok anlattın ama ben yine de anlamadım diyenler mutlaka vardır onlar da aşağıdaki videoyu seyrederek fikir sahibi olabilirler.
Nasıl, gerçekten çok kolay ve bizim seçimimizi kolaylaştıran çok güzel bir uygulama değil mi?
O zaman ne diyoruz;
Marshall ile hayatına renk kat...
Evin renklensin, neşen yerine gelsin...
İçerik: birilerianlatsin.blogspot.com.tr
Bir boomads advertorial içeriğidir.

29 Haziran 2014 Pazar

Essence XXXL Longlasting Lipgloss - MATT Effect - 06 Soft Nude

Merhaba!

Gidip gloss almak hiç hesapta yoktu. Çünkü gloss kullanan bir insan değilim. Ama kozmetik alışverişinde iki şey, beni kayıtsız şartsız cezbeder: "Nude" ve "mat" terimleri.

Kendisi çantamdaki yerini aldı.
Peki nasıl bir gloss bu? Para vermeye değer mi? Ne kadar kullanışlı? Adının hakkını veriyor mu?


ÜRÜN KÜNYESİ

Adı: Essence XXXL Longlasting Lipgloss
Renk Kodu: 06 Soft Nude
Üretici: Cosnova Beauty
İthalatçı: Eczacıbaşı
Üretim yeri: İtalya
Raf ömrü: 2 yıl
Fiyat: 7 ila 8 TL arası (tam anımsamıyorum)

Ambalaj üzerinde "Yumuşak matlıkta bir bitiş için uzun süreli, ipeksi dudak kremi" ibaresi yer alıyor.
Ambalajın ön yüzünde yer alan "gloss" (parlatıcı) ibaresiyle çelişse de, aslında ürünün tam tanımı bu.
Ve yerinde de bir tanım.

Ürün, klasik Essence lipgloss ambalajında. Zarif bir forma sahip.
Tutuş kolaylığı sağlayan uzun bir fırçası var. Bu fırça, düz ve ergomometri dışı gözükse de, sürerken beni hiç zorlamadı, taşırma yapmadı.

Ambalaj açılınca, muazzam bir karamel kokusu her yeri kaplıyor. İçindeki likiti yemek istiyorsunuz.
Ama sürdükten sonra, hiçbir tadı yok. Bu da bir avantaj.

Tanımda da dediği gibi, tam mat değil, yarı mat ve çok sağlıklı bir görünüm kazandırıyor. Ama ben olsam bu rengi nude olarak değil, gül kurusu olarak tanımlardım.

Dudakta herhangi bir ağırlık yapmıyor, aksine son derece hafif. Gerçekten de dudak kremi sürülmüş etkisi yaratıyor, yapış yapış olan hiçbir yönü yok.

Kalıcılık vasat. Ama krem dudağınızdan uçsa da, tint etkisi devam ediyor. Yani o sağlıklı gül kurusu rengi, bir iki saat daha sürüyor ve dudaklarınızın kendi rengi gibi duruyor. Bu zaman zarfında dudaklarım inanılmaz yumuşadı, bebek cildi gibi oldu. Beklenmedik bir başarı!


SONUÇ: Piyasadaki pek çok yüksek kalıcılık vadeden ürün gibi bu da, bu anlamdaki ümitleri boşa çıkarıyor. Ancak dudaklarıma sağladığı yumuşatma etkisi ve sağladığı sağlıklı renk ile benden yüz üzerinden yüz aldı. Beklentilerinizin ne olduğuna göre, satın alınabilitesi değişen bir likit.

Ama ben, bitirdikten sonra halen piyasadaysa seve seve yeniden satın alırım.

Siz Essence'ın bu yeni dudak likitini kullandınız mı? Görüşleriniz neler?

22 Haziran 2014 Pazar

Pudriyer is Back!

Herkese merhaba!

Döndüm!
Karman çorman bir blog girdisi sizi bekliyor!

Öncelikle...
Bir önceki gönderide hayatımın ne kadar farklı bir yöne çark ettiğini size aktarmıştım.
Kendimi ne oluyor demeye kalmadan, moda dünyasının içinde buluverdim.
Tabii moda dünyasına girilince, çılgın bir keşmekeş de insanı kendinden geçiriveriyor.

Her sabah beşte uyanmak, gece geç saatlere kadar koleksiyon yetiştirmeye çalışmak, Pitti Uomo fuarı derken, sonunda kendime biraz zaman ayırmayı başardım.

Pudriyer en son neredeydi?

Geçen hafta sonumu sevgili İstanbul'da geçirdim.
Sizinle birkaç fotoğraf paylaşmak istiyorum.
12 saatte neler mi yaptım?
(Evet, İstanbul'da sadece 12 saat gezebildim! 12. saatin sonu, aynı zamanda ayaklarımı uzatamadan geçirdiğim 36. saatin sonuydu.)


Taksim'de sabah kahvaltısı başkadır.

St. Antuan özlenmez mi?
İstanbul'un kadın taksi sürücüleri ortalığın tozunu attırır!

Eyüp simidi.. Sanat, sanat!
Önce Mısır Çarşısı, sonra Kapalıçarşı.
Topkapı Saray'nın bahçesinde kahve keyfi.
Hayatımın aşkı, Aya Sofya'm.

Pudriyer bu aralar nasıl makyaj yapıyor?

İşin aslı; çalışma temposu ve feci sıcaklar birleşince benim makyaj rutinim de epey sadeleşti. Makyaj dolabımın yarısını ofise taşıdım desem de yeridir. Bir çekmecem komple kozmetik, krem, parfüm, deodorant ve kişisel hijyen malzemesi dolu. Biri gelip açsa gülme krizine girer, o derece! Ama elden gelen bir şey yok, neticede haftanın altı gününü saatlerce bir mekânda geçiriyorsan ve koşuşturmacan yoğunsa, "Aaa keşke oyumu da getirseydim, tüh bilmemne de evde kaldı!" diye hayıflanmaktansa, her şeyin yanında olması daha iyidir.

Nâmım nasıl bür yürümüşse, geçen gün erkek iş arkadaşlarımdan biri gelip teknik bir iş için bana aseton sordu.

Ha var mıydı?
Tabii ki yoktu.
:)

Makyaj rutini diyorduk, değil mi?

Sabahları evden nemlendiricimi sürüp çıkıyorum.
Ofise geçince, kahvaltıdan sonra önce bir BB krem ya da CC krem, ardından da ince bir kat mineralli pudra uyguluyorum.
Sonra, göz farı bazı uygulayıp, jel eyeliner sürümüne geçiyorum.
İki kat rimel, kontör amaçlı biraz bronzer ve allıktan sonra (bazen onu bile sürmüyorum) kaşlarımı dolduruyorum.

Bir de kıyafetime göre ruj, bitti. Bu kadar.

Zaman sıkışıklığından yöneldiğim bu makyaj stili, alamet-i farikam haline geldi.


Pudriyer en son neler aldı?

1- Rimmel London, Scandal Eyes İkili Set

İstanbul'a makyajsız indim. Buluşacağım insanlar vardı, bütün gece otobüste uyumaktan - daha doğrusu uyuyamamaktan - şişen gözlerin ve solan yüzüm de hiç iyi durmuyordu. Esenler'den direkt Taksim'e geçeceğim, nerede makyaj yapılabilir ki?

Hiç!

Sabahın yedisinde belediye otobüsünde kesik uçlu fırçayla eyeliner çekme girişimim mükemmel sonuç verdi, ancak oldukça ilginç bir görüntüye yol açtı tabii. Biri o an beni fotoğraflasa, 9gag'e meme olurdu, o derece.
Ben de, kendime kalem formunda eyelinerlardan almaya karar verdim.
Bilen bilir, Essence'ın bu formatta ürettiği bir ürünü kullanmaktaydım. Ne var ki aynısını bir daha bulamadım.

Ayağım, Watsons kart almak için malum mağazaya girdiğinde, elime Rimmel London'ın Scandal Eyes setini tutuşturdular. Makul geldi, fiyat da uygundu. Rimmel London ise daha önceden kullanıp sevdiğim bir marka olduğu için, risk almaya karar verdim.

Genel görünüş.

Açılmış hali.



Ürünleri beğensem, ince ince fotoğraflar anlatırdım.
Ama beğenmedim.

Eyeliner son derece başarısız. Ucu kesik uçlu gibi, sürümde çektiğiniz çizgi ile kirpik dipleriniz arasında sürekli boşluk kalmasına neden oluyor. Çıplak tene denedim, bazlı tene denedim, farlı tene denedim: Sonuç aynı. Eğer keskin, seksi bir eyeliner hattı çekmek istiyorsanız, bu üründen UZAK DURUN. Ama, smokey bir makyaj yapıyorsanız ve kirpik diplerinizde varla yok arası duracak, smudged efekti verecek daha hafif bir ürün peşindeyseniz, O ZAMAN bir şans verebilirsiniz.

Rimele gelince..
Tapılası ambalaja sahip bu arkadaş; kirpiklerimi çok güzel uzattı ama hacim filan vermedi. Hal böyle olunca, ben de çareyi farklı bir formül denemekte buldum. Önce bu rimeli sürüp kirpiklerimi uzatıyor, ardından da bu aralar favori maskaram olan Maybelline One By One'ı geçiyorum. Böylece hem hacimli hem uzun, çok hoş kirpiklere sahip oluyorum.

Sonuç: Bu ürünler, adının vadettiği gibi gözlerde skandal filan yaratmıyor. Bir başarısızlık skandalı desek daha yerinde olur.


2- Eklips Takma Tırnak Seti

Kutuyu attığım için fotoğraflayamadım.
Ama sevgili Hande, burada kendisinin de kullandığı ürünü detaylandırmış. Okuyabilirsiniz.

Ben hayatımda ilk kez takma tırnak kullandım.
Çok da sevdim.
Görüntüsü çok doğal oldu, beni hiç zorlamadı.
Gündelik işlerimi halletmeme mani olmadı.
Yıkanırken zorluk çıkarmadı. Bu tırnaklarla üç kez banyo yaptım.

İşin püf noktaları şöyle:

- Tırnaklarınız temiz ve kuru olmalı.
- Yapışkanı takma tırnağın iç yüzeyine tamamen yaymalısınız.
- Sabitlenene kadar biraz bastırın.

Sizi, tırnaklarımın ojeli ve ojesiz görünümüyle başbaşa bırakıyorum.

Tırnakların kutudan çıkan orijinal hali.

Ojeli versiyon. Ojeyi sürmek, çıkarmak ve tırnakların
kendisini sökmek son derece kolay oldu.


3- Eklips Natural Makyaj Fırçaları

Gratis'in alt markası Eklips, Ecotools formatını izleyerek bir makyaj fırçası serisi çıkarmış. Eskişehir'de ilk satın alan da benim :)

Soldan sağa: Pudra fırçası, far fırçası, açılı kontür fırçası, kesik uçlu eyeliner / kaş fırçası, dudak fırçası.
Fotoğrafın kötü kalitesi için özür dilerim.

Fırçalar makul fiyatlı ve güzel.
Zaten malzeme, işçilik, nakliye gibi bedeller düşünülünce, aslında ucuz gibi gelen piyasaya sürüm fiyatının normal olduğunu görüyoruz. Belli bir meblağın üzerinde olan ürünler de mutlaka marka olduğu için şişiriliyor (yurt dışından gelsin gelmesin - kim bir pudra fırçasının fiyatının hammadde, işçilik, lojistik, ithalat bedeli, gümrük, vergiler vs. ile toplamda 100 lirayı bulduğuna inanır ki?)

Ürünlerin üzerinde "eco-friendly, cruelty-free hair, bamboo handle" ibareleri dikkat çekiyor.

Benim almadığım dört fırça daha vardı: Biri allık için yelpaze fırça. Kİ BİLEN BİLİR, Türkiye'de yelpaze fırça bulmak derttir. Ancak Sephora'da olur, o da bulur ve paraya kıyarsanız.

İkincisi fondöten fırçası. Fondöten kullanmıyorum, kullanırsam da beauty blender sünger aracılığıyla sürüyorum. O yüzden gereksizdi.

Üçüncüsü kapatıcı fırçası. E kapatıcıyı da çok şükür ciltte kullanmamı gerektirecek bir durumum yok. Göz altlarım için yoğun nemlendiricili roll-on formatını tercih ediyorum.

Almadığım son fırça ise kabuki allık fırçası. Ama benim için kullanımı pratik olmayacaktı, o yüzden es geçtim.

Aldıklarımla ilgili ilk izlenimlerime gelince...
Fırçalar yumuşak, kıl dökmüyor.
Ancak henüz makyajda kullanmadım. Pazar pazar makyaj yapacak değilim ya!
O yüzden kullanımda ne derece verimliler, size makyajdan sonra, bu hafta içinde bilgi vereceğim.

Dediğim gibi, şu an çekelediğimde herhangi bir kıl dökme sorunu da yaşamıyorum. Ancak o da birkaç kullanım ve birkaç yıkamadan sonra kendini belli eder.
Her halükarda Flormar'ın makyaj fırçalarından kat kat iyi oldukları aşikar!

Benim aldığım fırçaların fiyatları ise şu şekilde:

- Kesik uçlu eyeliner fırçası: 3.75
- Pudra fırçası: 11.75
- Dudak fırçası: 2.95
- Açılı kontür fırçası: 8.90
- Far fırçası: 4.96


Evet, siz neler aldınız? Nerelere gittiniz? Bu aralar hangi ürünleri çok sevdiniz, neleri bir daha almamaya tövbe ettiniz?

Sevgiyle kalın!

18 Mayıs 2014 Pazar

Acı

Son blog girdimden bu yana bir buçuk ay geçmiş.
Bu bir buçuk aylık zaman zarfında, hayatımda öyle majör değişimler yaşandı ki resmen başım döndü.
Son üç dört gündür biraz rahatlamıştım, artık blog yazmaya ve hem takipçilerimle hem de arkadaşlarımla bir araya gelme şansım doğmuştu ki...

Gerisini biliyorsunuz.

Gırtlağım düğümleniyor, başıma ağlayamadığım için sancı saplanıyor.
İnanır mısınız, ağlayamıyorum.

Sadece çok ama çok öfkeliyim.

Ve şimdi, böyle bir zamanda kalkıp da makyajmış, cilt bakımıymış, modaymış moduna girmeyi hiç ama hiç istemiyorum.
Instagram'da türlü türlü, yüzünden güller aça aça selfie çekip, yeni ayakkabılarını gösterip altına da #AcımızBüyük, #SomaİçinDuaEdin, #AllahımSenAcı tagleri ekleyen ikiyüzlülerden olmak istemiyorum.

Uygunsuz, yakışıksız, tatsız geliyor.
Etik dışı geliyor.

Özetle, bir süre daha buralarda yokum.
Allah böyle bir acıyı bir daha milletimize yaşatmasın.

5 Nisan 2014 Cumartesi

Modern Kleopatra - Bir Gece Makyajı Öyküsü


 Geçen akşam, Londra saatiyle tam 5 çayı vaktinde, sevgili arkadaşımı ziyarete gittim. 
Bu sırada gelen bir telefon, arkadaşımı paniğe sevk etti.
Ve o malum soruya cevap vermek durumunda kaldım: 
"Bana gece makyajı yapar mısın?"

Pekala, "Cevap vermek durumunda kaldım" demeyeyim, byıla bayıla kabul ettim resmen!
Tabii ki ufak bir şartla: Kendisi yine blogumun makyaj yüzü olacaktı.

Her iki taraf da razı olunca, işe koyuldum. Yetmedi, saçlara da giriştim.
İşte bir modern Kleopatra macerası.









Notlar:  
Kısıtlı fırça imkanıyla ve florasan altında çalıştım. İlk fırsatta arkadaş ile fırça alışverişine (ve daha koyu renkli bir kapatıcı almaya) gidiyoruz!
Ürünler (allık ve bronzer hariç) tamamen Balm.

Sevgiler!

25 Mart 2014 Salı

Bu Haberi Okumadan Sigorta Yaptırmayın!


Bir süredir iletişim çalışmaları çok dikkatimi çeken bir sigorta firmasından bahsetmek istiyorum bugün. Sigortanın kolay hali sloganıyla piyasaya çok hızlı bir giriş yapan Generali Sigorta’nın özellikle Zorunlu Trafik Sigortası’nda ve kasko poliçelerinde %70’e varan indirimleri ilgimi çekti. Blogda yazmak üzere biraz inceledim ve sadece kampanya olarak değil, tüm hizmetlerinin gayet memmuniyet verici olduğunu gördüm.
Bu arada piyasaya hızlı giriş dedim ama Generali 1831 yılında İtalya’da kurulmuş ve aslında 150 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteriyormuş. Adını elbette duymuştum ama ancak bugün yazabiliyorum.
Zorunlu Trafik Sigortası’nda %70’e varan indirimleri dışında Prestijli Kasko’larını da çok beğendim. Sigorta sektöründe bir ilk olarak, herhangi bir kaza anında sunduğu yol yardım hizmeti ile lastiğiniz patladığında ücretsiz lastik değişimi veya aracınızın yakıtı bittiğinde   Yapılan kaza sonrası acil bir noktaya yetişmeniz gerektiğinde yol yardım hizmetleri ile taksi ücretinizi dahi karşılıyorlar. Aracınız tamir edilirken 5 gün süreyle, size özel bir araç bile veriyorlar. Bence bu özel danışmanlık ve 7/24 destek hizmetleri şehir hayatının olası zorluklarını da hafifletiyor.
Bir de Mini Kasko ve Mini Kasko Ekstra ürünleri var. Mini Kasko, 1 çarpışma hasarını 2 bin TL’ye kadar kapsayan düşük fiyat kategorisindeki bir ürünmüş. Daha yüksek bir sigorta teminatı tercih edenler için bu tutar, Mini Kasko Ekstra ürünü ile 2 çarpışma hasarı ve toplamda 50 bin TL’ye kadar çıkabiliyormuş. Tüm bu hizmetler için ayrı ayrı teklif alıp, satınalım yapabiliyor olmak ise harika. Mini Kasko ve Mini Kasko Ekstra ürünlerinin fiyatları sabit. Zorunlu Trafik Sigortası içinse teklifler size ve arabanıza özel yapıldığı için indirimler kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Bu yüzden teklif alırken yaşınız, arabanızın yakıt türü gibi etmenler de önemli oluyor. Siz artık sitesinden aracınıza en uygun sigortayı detaylarıyla incelersiniz.

Generalinin 7/24 Özel Sigorta Danışmanlığı hattı 0850 555 55 55’ten veya generali.com.tr den 1 dakikada teklif alabilirsiniz. Bu arada Generali Sigorta müşterisi olmasanız dahi bir kez teklif alırsanız size kişisel sigorta danışmanı atıyorlar. Bilgi alan kişi her aradığında, karşısında aynı danışmanı buluyor. Böylece müşteriler sorunlarını her defasında baştan anlatmak zorunda kalmıyor ve telefonda uzun uzun beklemeden işlerini kolayca halledebiliyor.
Eh daha ne olsun:)
1 dakikada teklif alıp indirim kazanmak isterseniz, 31 Mart’a kadar generali.com.tr yi ziyaret edin derim.
1 Dakikada Teklif Almak için Tıklayın.
Bir boomads advertorial içeriğidir.


blogger template by lovebird